Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanı Hidayet Türkoğlu, A Milli Kadın Basketbol Takımı oyuncusu Sevgi Uzun ve engelli ralli pilotu klinik psikolog Kübra Denizci Keskin, "İnsan 5.0-İnsanlık için Gelecek" temasıyla İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Halkbank Gençİz'25 Zirvesi'nde konuştu.

"İŞİMİZDE İNİŞLER VE ÇILIŞLAR OLUR."

Hidayet Türkoğlu, sporculuk hayatının uzun sürdüğünü söyleyerek, "12 yaşında basketbola başladım. 37 yaşında da kariyerimi noktaladım. 12 yaşında babamın sözünü dinleyerek, abimin antrenmanını izledim. Bu sayede basketbola başladım. Daha öncesinde basketbola fazla ilgim yoktu. O zaman, benim için dönüm noktası olmuştu. Abimin başlattığı şeyi ben devam ettirdim. Zaman geçtikçe ve bu işi yapmaya başladıkça, yavaş yavaş bazı yeteneklerinizi fark etmeye başlıyorsunuz. Yeni başladığımda bu noktaya geleceğimi söyleseler ben de inanmazdım." ifadelerini kullandı.

Hidayet

Türkoğlu psikolojinin, sporun içerisinde çok önemli bir etken olduğunu söyleyen Basketbol Federasyonu Başkanı Türkoğlu: “Yaşadığımız bu süreçlerde spor, başarıya bağlı. Bizim işlerimizde inişler ve çıkışlar mutlaka olur. Sporcularımıza her zaman kendilerine güvenmesi gerektiğini söylerim. İnsanların bu adımları atabilmesi için kendilerine inanması lazım. Zaman zaman kötü performans gösterdik, bundan dolayı eleştirildiğimiz de oldu. Hiçbir zaman da insanların bizi düşürmesine izin vermedik. Bu durum da öz güvenimiz sayesinde oldu. Önemli olan istikrarla spora devam etmek." dedi

“HİKAYEM, ABLAMLA SAHAYA ÇIKTIĞIMDA BAŞLADI.”

'Ablası sayesinde basketbola başladığını' söyleyen milli basketbolcu Sevgi Uzun; "Ablam, basketbol oynuyordu. Şans eseri ablamla sahaya çıktığımda hikayem başladı. Sonunu hayal etmemiştim. Sadece yaptığım spordan keyif almaya çalıştım. Hiç bu noktaya geleceğimi düşünmezdim ama sonu güzel oldu. Zorlandığım anlar oldu. Kendimi sorguladığım zamanlar da oldu. Ben, çok hırslı ve rekabetçi biriyim. Karar alma aşamasında da riskleri severim. Kendime güvenirim. Ailemden ve arkadaşlarımdan aldığım destek de çok önemli." şeklinde konuştu.

Sevgi Uzun

“RALLİ PİLOTU OLMAK, ÇOCUKLUK HAYALİMDİ.”

16 yaşında yaşadığı kaza sonucu omurilik yaralanması geçirdiğini belirten Ralli pilotu, klinik psikolog Kübra Denizci Keskin, "Kazadan sonra hayatıma tekerlekli sandalye ile devam etmek zorunda kaldım. Benim için sarsıcı bir süreçti. Kendimi eve kapadım ve kimseyle görüşmek istemedim. Eğitim hayatımı sonlandırdım. Aslında hayatın tamamen benim için bittiğine inandım. 3 senelik evde kaldığım süreçte bir şey fark ettim. Bunu fark ettikten sonra üniversite hayatına başlamak istedim. Hayatımın kırılma noktası oydu. Düştüğümüz anlar var. Benimki sarsıcı bir süreçti. Hayatımı yeniden inşa etmek için kendime motivasyon sağladım çünkü bir tane ömrümüz var. Bu ömrü de engellere rağmen en güzel şekilde değerlendirmek gerekiyor." dedi.

Bursa'da büyüdüğünü söyleyen Keskin: "Yeşil Bursa Rallisi'ni izlerdim. Babamın kuzeni pilottu. Ralli pilotu olmak, benim çocukluk hayalimdi. Dünyada da bunun bir örneği yoktu. Ben, ralli branşında dünyada yarışan ilk ve tek engelli kadın pilotum. Ralli de paralimpik bir spor değil. Ben, engeli olmayan kişilerle yarışıyorum. Otomobil, kendimi özgür hissettiğim bir yer. 'Neden bu sporu yapmayayım?' diye düşündüm. Şu anda hem Türkiye Şampiyonası'nda hem de Avrupa Şampiyonası'nda yarışıyorum. Sporun içerisinde yer aldığım için çok mutluyum." diye konuştu.

Kübra Keskin

Ralli sporuna başlarken zorlandığını belirten Keskin, "Engelli olduğum için çoğu insan bu sporu yapmamı istemedi. Ralli, bedenen zorlanabileceğim bir spordu. Yaklaşık 4 sene evdeki simülasyonda çalıştım. Sonrasında hayatımda bir mucize oldu. Yarış pistinde eşimle çalıştım. Bana 'Bu işi beraber yaparız.' dedi. Beni direksiyonun başında gördüklerinde 'Yapabilmiş' diyorlar. Birçok engelli arkadaşıma da 'mümkünmüş' dedirtebildim. Bu da benim için çok büyük bir motivasyon." dedi.