Dünya genelinde sadece çok az sayıda kişide görülen nadir bir genetik hastalık olan Epidermodisplazi Verrusiformis ya da halk arasındaki adıyla “Ağaç Adam Sendromu”, hastaların hayatını adeta kâbusa çeviriyor.

Bağışıklık sistemindeki bir bozukluk nedeniyle insan papilloma virüsü (HPV) karşısında savunmasız kalan hastalarda gelişen bu hastalık, vücutta siğil benzeri, ağaç kabuğunu andıran büyümelere yol açıyor. Genellikle ergenlik sonrası ortaya çıkan bu rahatsızlık, zamanla fiziksel hareket kabiliyetini büyük oranda kısıtlıyor.

KANSER TEHLİKESİ

Plastik cerrah Dr. Anthony Youn, hastalıkla ilgili YouTube’da yayınladığı videoda, “Bu, her iki ebeveynden geçen çok nadir bir genetik rahatsızlık. Bu kişilerin bağışıklık sistemi HPV’ye karşı savunmasız. Büyümeler genellikle 20’li yaşlarda başlıyor ve tedavi edilmezse kansere dönüşebiliyor” diyerek hastalığın ciddiyetine dikkat çekti.

Bu hastalığa yakalananlardan biri olan Filistinli Mahmud Taluli (44), vücudunda binlerce ağrılı lezyonla yaşamak zorunda kaldı. Sol elini tamamen, sağ elini ise kısmen kullanabilen Taluli, hem kronik ağrılarla mücadele etti hem de sosyal yaşamdan büyük ölçüde izole oldu.

2019 yılında Kudüs’teki Hadassah Üniversitesi Tıp Merkezi’nde geçirdiği başarılı ameliyatlar sayesinde yeniden hayata tutundu. Doktorlar, vücudun başka bölgelerinden alınan sağlıklı deriyle ellerindeki lezyonları temizleyip kapattı. Operasyon sonrası Taluli, “Yıllarca süren acı ve yalnızlıktan sonra artık çocuklarımla oynayabiliyorum. Nihayet normal bir hayat yaşıyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Cerrahlardan biri, hastalığın sadece ağrılı değil, ölümcül riskler taşıdığını da vurgulamıştı: “Epidermodisplazi Verrusiformis, kansere dönüşme potansiyeline sahip. Taluli neredeyse elini tamamen kaybedecekti ve sosyal çevresinden tamamen kopmuştu.”

ELLERİMİ KESİN DİYE YALVARDI

Bangladeşli Abul Bajandar (28) ise hastalıkla mücadelede daha trajik bir sürecin içindeydi. Ellerindeki ve ayaklarındaki büyümeleri durdurmak için 2016’dan bu yana 25 ameliyat geçirdi. Ancak 2024’te hastalığı tekrar nüksetti.

Acıları dayanılmaz hale gelen Bajandar, doktorlara, “Artık dayanamıyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Lütfen ellerimi kesin” diye yalvardı. Annesi Amina Bibi ise oğlunun yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bu bir cehennem azabı. En azından acılarından kurtulmasını istiyorum.”

Doktorlar, 2017 yılında Bajandar’ın hastalığını kontrol altına aldıklarını düşünmüş, Bajandar ise umut dolu bir şekilde, “Umarım bu lanet bir daha geri gelmez” demişti.