“Ben gencim, bana bir şey olmaz” düşüncesi en büyük risk! Toplumda genellikle ileri yaş hastalığı olarak bilinen kalp krizi, artık gençlerde de giderek daha sık görülüyor. 45 yaş altındaki bireylerde görülen kalp krizleri, hem seyir hem de hayati risk açısından ileri yaşlara göre çok daha tehlikeli olabiliyor.
“GENÇLER RİSKLERİ HAFİFE ALIYOR”
Prof. Dr. Kavala, kalp krizinin artık sadece yaşlılarda değil gençlerde de ölümcül sonuçlara yol açtığını belirtti.“Araştırmalar, genç yaşta geçirilen kalp krizlerinin ölümle sonuçlanma oranının ileri yaşlara göre daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bunun en önemli nedeni gençlerin belirtileri ciddiye almamalarıdır. ‘Ben gencim, bana bir şey olmaz’ düşüncesi kalbin en büyük düşmanıdır.”
HATALI YAŞAM ALIŞKANLIKLARI KALBİ YIPRATIYOR
Sigara kullanımı, dengesiz beslenme, stres, uykusuzluk ve hareketsizlik kalp sağlığını tehdit eden başlıca etkenler arasında yer alıyor. Özellikle enerji içeceklerinin sık tüketimi, gençlerde kalp ritim bozukluklarını tetikleyebiliyor.
Bunun yanında genetik yatkınlık, yüksek kolesterol, diyabet ve obezite de riski artıran önemli unsurlar arasında.
BU BELİRTİLER KALP KRİZİNİN HABERCİSİ OLABİLİR
Prof. Dr. Kavala, gençlerde kalp krizi belirtilerinin genellikle hafife alındığını belirterek şu uyarılarda bulundu:“Göğüste baskı hissi, sol kola yayılan ağrı, nefes darlığı, soğuk terleme ve ani halsizlik gibi belirtiler kalp krizinin açık işaretleridir. Bu durumda zaman kaybetmeden en yakın hastaneye başvurmak hayati önem taşır.”