Kredi muslukları aralanıyor mu? Konut kredisi faizlerinde gerileme

Ekonomi yönetiminin kararlılıkla uyguladığı dezenflasyon programı, finansal verilere olumlu yansımaya devam ediyor. Haziran 2024’te yüzde 71,6 ile zirveyi gören enflasyonun Kasım ayında yüzde 31,1’e kadar gerilemesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirim sürecini başlatmasına zemin hazırladı. Politika faizinin 150 baz puanlık düşüşle yüzde 38’e çekilmesiyle birlikte, bankaların konut kredisi iştahı da yeniden canlanmaya başladı. Merkez Bankası verilerine göre, 12 Aralık haftası itibarıyla konut kredisi faizleri yüzde 37,63’e gerileyerek son 28 ayın en düşük seviyesini gördü.

MALİYETLERDE CİDDİ DÜŞÜŞ YAŞANDI

Faiz oranlarındaki bu geri çekilme, ev sahibi olmak isteyen vatandaşların ödeme tablolarına doğrudan yansıdı. Geçtiğimiz yılın orta dönemlerinde yüzde 3,05 seviyelerinde seyreden en düşük aylık faiz oranı, güncel verilerle yüzde 2,49 bandına kadar indi. Bu değişim, 120 ay vadeli 1 milyon liralık bir kredi kullanımında tüketicinin cebini önemli ölçüde rahatlatıyor. Yapılan hesaplamalara göre, daha önce 31 bin 352 lira olan aylık taksit tutarı 26 bin 273 liraya gerilerken, toplam geri ödeme miktarında ise yaklaşık 609 bin liralık bir azalma meydana geldi.

BANKALARIN STRATEJİSİNDE YENİ DÖNEM

Piyasadaki bu hareketliliği değerlendiren İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen, bankaların konut kredisini bir "vitrin ürünü" olmaktan çıkarıp kontrollü bir şekilde yeniden pazara sunduğunu belirtiyor. Faizlerin zirve yaptığı dönemde bankaların kredi iştahının tamamen kapalı olduğunu hatırlatan Hepşen, politika faizindeki düşüş beklentisinin bankaları gelecek 24 ayı yeniden fiyatlamaya ittiğini vurguluyor. Ancak uzmanlar, mevcut düşük oranların genellikle kredi riski düşük ve peşinat oranı yüksek müşterilere sunulduğuna dikkat çekiyor.

PİYASA PSİKOLOJİSİNDE 'KÜÇÜK KREDİ' DÖNEMİ

Faiz oranlarının hala yüksek bir tabanda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hepşen, bu düşüşün bir talep patlamasından ziyade piyasaya "nefes aldırdığını" söylüyor. Alıcı profilinin artık "konut almak imkansız" noktasından, "bir miktar krediyle bu işi çözebilirim" aşamasına geçtiğini belirten Hepşen, bu durumun piyasa psikolojisi için kritik bir eşik olduğunu ifade ediyor. Kredi musluklarının tamamen açılmadığını ancak kilidin kırıldığını söyleyen Hepşen, faizdeki düşüş eğiliminin sürmesinin beklendiğini dile getiriyor.

SATIŞLARDA HEDEF YÜZDE 1 SEVİYESİ

Konut sektörünün temsilcileri ise kredili satışların toplam içindeki payının hala yetersiz olduğu görüşünde birleşiyor. TÜGEM Genel Başkanı Hakan Akdoğan, 2025 yılının ilk 11 ayında ipotekli satışlarda yüzde 50’nin üzerinde bir artış yaşansa da bu oranın toplam satışlar içindeki payının yüzde 13,3'te kaldığını belirtiyor. Sektörün sağlıklı işleyebilmesi için bu payın yüzde 30 seviyelerine çıkması gerektiğini savunan Akdoğan, gerçek bir hareketliliğin ancak aylık faiz oranlarının yüzde 1 seviyesine gerilemesiyle mümkün olacağını vurguluyor.

120 ay vadeli 1.000.000 TL tutarındaki konut finansmanı için güncel karşılaştırma tablosu: