Sığınak yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kapsamda artık AVM, millet bahçesi, spor salonu otopark gibi yerler sığınak barındırmak zorunda olacak. Ayrıca metro, alt geçit, otopark gibi alanlar da sığınak olarak kullanılabilecek.

Sığınaklar ABD, Avrupa ve özellikle eski Sovyet ülkelerinde çok yaygın olsa da Türkiye yapılaşmasında ikinci planda kalmış durumda. Türkiye’de kamuya açık alanlarda sığınak sayısı yok denecek kadar az. 81 il kapsamında kent geneline yayılmış bir sığınak ağı söz konusu değil. Ancak 2. Dünya Savaşı yıllarına gidildiğinde Türkiye'de de sığınakların olduğunu görüyoruz. O yıllarda, Türkiye her ne kadar savaşa girmemiş olsa da, hükümet olası bir saldırı ihtimaline karşı sivil savunma hazırlıklarını hızlandırmıştı.
BAŞKENTTE SAVAŞ ÖNLEMLERİ

Ankara’nın merkezindeki Ankara Kalesi'nin altında bulunan sığınak, İkinci Dünya Savaşı yıllarına ait en çarpıcı örneklerden biri. Bu sığınak, savaş döneminde olası hava saldırılarına karşı hem sivillerin hem de devlet görevlilerinin korunması amacıyla inşa edilmişti. Ayrıca Dikmen ve Mamak'ta yer alan diğer büyük sığınaklar da, şehirdeki hayati noktaların korunması için kurulmuştu. Ulus ve Kızılay çevresindeki bazı eski bakanlık binalarının bodrum katlarında da benzer yapılar bulunuyor.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yapılan bazı hükümet konutlarının altında, betonarme sığınak odaları yer alıyor. Bu alanların çoğu zamanla unutulsa da bazıları hala kullanılabilir durumda.
TRAKYA'DAN İSTANBUL'A UZANAN SIĞINAK HATTI

İkinci Dünya Savaşı sırasında olası bir saldırıya karşı alınan en büyük ve en somut savunma tedbiri, Çakmak Hattı olarak tarihe geçti. Bu hat Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın talimatıyla inşa edildi. Başlangıçta Trakya sınırında planlansa da, Almanların 1941'de Bulgaristan'ı işgal edip Türkiye sınırına dayanması üzerine, Çatalca'ya çekilerek güçlendirildi. Çakmak Hattı, Türkiye’de modern dönemde yapılan ilk yer altı savunma ve sığınak hattı örneklerinden biri.
Savaş tehdidinin sona ermesiyle birlikte Çakmak Hattı üzerindeki yüzlerce sığınak boş kaldı. Günümüzde İstanbul'da Büyükçekmece ve Çatalca hattında hala görülebilen bu yapılar, zaman zaman civardaki köylüler tarafından kullanılıyor.
BEYOĞLU'NDA SAVAŞIN İZLERİ
İstanbul’un kalbi Beyoğlu, 20. yüzyılın ortasında olası saldırılara karşı hazırlıklı bölgelerden biriydi. Devlet arşivlerinde İstanbul’daki bazı kamu binaları ve hastanelerin bodrumlarının “hava saldırısı sığınağı” olarak düzenlendiği yer alıyor. Bu belgelerde Beyoğlu, Şişli ve Kadıköy bölgeleri özellikle “koruma bölgesi” olarak belirtiliyo
1945’te savaşın sona ermesiyle birlikte bu sığınakların çoğu kullanılmadı; bazıları depo, bazıları arşiv alanı olarak değerlendirildi. Yeni sığınak yönetmeliğinin uygulamaya konmasıyla birlikte sığınaklar artık yeniden hayatın bir parçası haline gelecek gibi gözüküyor.




