Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Fethi Apaydın , satranç alanında Ülkemizin adını dünyaya duyurmak istediklerini bildirdi.
Apaydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de satranç sporuna olan ilginin her geçen gün arttığını ve bunun kendilerini sevindirdiğini söyledi. Geçen yıl 8, bu yıl ise 13 uluslararası turnuvaya ev sahipliği yaptıklarını belirten Apaydın, 2026’daki en önemli hedeflerinden birinin “dünya satrancında daha fazla söz sahibi olmak” olduğunu ifade etti.
Geçen yıl 1 milyon 326 bin 890 olan lisanslı sporcu sayısının bu sene itibarıyla 1 milyon 816 bin 360’a yükseldiğini vurgulayan Apaydın, “2025’te belirlediğimiz hedeflere ulaştık. Sportif başarılarımızın yanı sıra organizasyon başarımız ve uluslararası alandaki söz sahibi olma hedefimizle emin adımlarla ilerliyoruz. İnşallah daha iyi yerlere de geleceğiz.” dedi.

ÖNEMLİ OLAN ÇALIŞMA MI , YETENEK Mİ ?
Satrançın okullarda daha da yaygınlaşması gerektiğini vurgulayan Apaydın, çocukları satranç sporuna yönlendirmek için ellerinden geleni yapacaklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Satrançta kalıcı başarı, her sporda olduğu gibi istikrarla sağlanabilir. İstikrar olmadan olmaz. Doğru hedef belirleme ve o hedefe yönelik uzun vadeli ve doğru bakış açısıyla hayat tarzını planlayabilme gerekiyor. En temelden başlayan bir konudur bu. Her zaman sorulan sorudur 'Çalışma mı, yetenek mi?' diye. Önce bunu iyi anlamak lazım. Çalışmanın önemi, yeteneğin önemi. Daha sonra doğru hedef belirlemek gerekiyor. Sporcu gerçekten keyif alıyor mu? Sporcu spor yapmak istiyor mu? Uzun vadeli hayat planı yapması gerekiyor mu? Bunların doğru belirlemesi ve daha sonra doğru çalışma, doğru ekip, doğru desteklerle de amacına ulaşan sporcular olacaktır. Her sporda olduğu gibi satrançta da doğru çalışma ve hayat tarzını ona göre planlama tabii ki çok önemli." dedi.

Gençlerin satranç'a aktif olarak sürekli katıldığını da vurgulayan Apaydın , sözlerini şu şekilde sonlandırdı ;
"Altyapı çalışmaları her zaman bizim için önemli. Çünkü milli takımımıza baktığımızda artık A Milli Takımımızda çok genç yaştaki sporcularımızı görüyoruz. Dolayısıyla artık küçük yaştaki sporcular doğrudan A Milli Takımı'na geçtiği için biz de çalışmalarımızı gençlerimize yönelik yapıyoruz. Geçmişte yaptığımız kamplar, gelen hocalar, gençlerimize yönelik geliştirilen programlar, onlara yönelik alınan organizasyonlar ve destekler zaten bunu göstermiş oluyor. Yurt dışı organizasyonları ne kadar ülkemizde fazla yapılırsa bizim de imkanlarımız o kadar geniş olur ve biz de sporcularımıza o kadar fazla destek verebiliriz. Dolayısıyla sportif başarı, altyapı başarısı, programlar, yurt dışından alınan organizasyonlarla desteklendiği sürece çarpan etkisi de artar ve faydası da artmış olacaktır."




