EKONOMİ

2025 yılındaki faiz kararları Borsa İstanbul'u nasıl şekillendirdi?

2025 yılında TCMB’nin enflasyonla mücadele odaklı faiz stratejileri Borsa İstanbul’un yönünü belirleyen temel faktör olurken, para politikasındaki "temkinli gevşeme" adımları risk iştahını canlı tuttu.

2025 yılı, Türkiye ekonomisinde para politikasının borsa üzerindeki belirleyici gücünün en net hissedildiği yıllardan biri olarak kayıtlara geçti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyonla mücadele kapsamında attığı adımlar ve faiz indirim döngüsüne dair stratejileri, Borsa İstanbul’da yatırımcı iştahını doğrudan etkileyen ana unsur oldu. Yılın genelinde "temkinli gevşeme" olarak adlandırılabilecek bir yol izleyen merkez bankası, piyasalarda hem fırsat hem de oynaklık dönemlerini beraberinde getirdi.

OCAK VE ŞUBAT DÖNEMİNDE İNDİRİM DÖNGÜSÜNÜN İLK YANSIMALARI

Yılın başlangıcında TCMB, Aralık ayında başlattığı indirim sürecini devam ettirerek Ocak ayında politika faizini %47,5 seviyesinden %45’e çekti. Bu adım, piyasalarda dezenflasyon sürecine olan güvenin kademeli olarak güçlendiği bir döneme işaret etti. Borsa İstanbul yıla 9.858 puan seviyesinden başlarken, faiz indirim döngüsünün başlamış olması hisse senedi piyasalarında risk iştahını başlangıçta destekleyen bir unsur oldu. Şubat ayına gelindiğinde ise Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın sıkı duruşun dezenflasyonu sağlayacak şekilde süreceği mesajı, borsada temkinli bir iyimserliğin korunmasını sağladı.

MART VE NİSAN AYLARINDA BEKLENMEDİK SAPMALAR VE OLAĞANÜSTÜ ARTIŞ

Mart ayı, ekonomi yönetiminin faiz oranlarını %42,5’e kadar çekmesiyle başladı ancak bu iyimserlik siyasi türbülansla birlikte sekteye uğradı. Mart ayı ortasında yaşanan siyasi gelişmeler borsada devre kesicilerin çalışmasına ve endeksin 10 bin puanın altına sarkmasına neden oldu. Bu oynaklığı kontrol altına almak ve finansal istikrarı korumak amacıyla Nisan ayında TCMB olağanüstü bir toplantı düzenleyerek faizleri yeniden %46 seviyesine çıkardı. Bu karar, borsada kısa vadeli bir satış baskısı yaratsa da, sıkı para politikasının kararlılıkla sürdürüleceği mesajı uzun vadeli güveni tazeledi.

TEMMUZDAN EKİME KADEMELİ FAİZ İNDİRİMLERİ VE BORSA PERFORMANSI

Yılın ikinci yarısında enflasyon verilerinin düşüş trendini sürdürmesiyle birlikte Merkez Bankası yeniden faiz indirimlerine yöneldi. Temmuz ayında politika faizinin %46’dan %43’e düşürülmesi, piyasada "rasyonel politikalara dönüşün ödülü" olarak yorumlandı ve bu durum Moody’s’in kredi notu artırımıyla desteklendi. Eylül ayında faizlerin %40,5’e, Ekim ayında ise %39,5’e çekilmesiyle borsa endeksi Eylül başında 11.561 puana kadar yükseldi. Bu dönemde faiz indirimleri, şirketlerin finansman maliyetlerinin azalacağı beklentisiyle özellikle sanayi ve bankacılık sektörleri üzerinden endeksi yukarı taşıdı.

YIL SONU BEKLENTİLERİ VE DEZENFLASYONUN PİYASA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Kasım ve Aralık aylarına girildiğinde, enflasyonun tahmin aralığının üzerinde seyretmesi nedeniyle faiz indirimlerinde daha temkinli bir yola girildi. Kasım ayında TCMB Başkanı Karahan’ın gıda enflasyonu kaynaklı yavaşlamaya dikkat çekmesi ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yükseltmesi, borsada bir miktar kar satışını beraberinde getirdi. Ancak Aralık ayında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dezenflasyon sürecinin yapısal dönüşümle destekleneceği ve Türkiye’nin kredi risk priminin (CDS) 233 baz puana inerek son 7 yılın en düşüğünü gördüğü açıklamaları, yılı piyasalar açısından güven verici bir noktada kapattı.

FAİZ KARARLARINDAN EN OLUMLU ETKİLENEN SEKTÖRLER NELER OLDU?

2025 yılında Borsa İstanbul’da faiz indirimlerinden en olumlu etkilenen sektörler, genellikle finansman maliyetleri düşen, kredi talebi artan ve iç tüketim odaklı faaliyet gösteren alanlar olmuştur.

GAYRİMENKUL VE İNŞAAT

Faiz indirimlerinden en doğrudan ve hızlı etkilenen sektördür. 2025 yılı boyunca konut satışlarının güçlü seyretmesi ve ipotekli satışlardaki artış, azalan faizlerin konut edinme iştahını artırdığını göstermiştir. Özellikle yılın ikinci yarısında dezenflasyon sürecinin hızlanmasıyla gayrimenkul sektörü %81,14 değer kazanarak endeksin üzerinde bir performans sergilemiştir.

BANKACILIK

Normalleşme adımlarının ve düşen enflasyonun en büyük yararlanıcısı bankacılık sektörüdür. 2025 yılı genelinde bankaların net kârlarındaki güçlü artış, yüksek faiz ortamından kademeli geçişin bilançoları desteklediğini ortaya koymuştur. Sektör endeksi, kredi notu artışları ve azalan risk priminin (CDS) etkisiyle pozitif ayrışan gruplar arasında yer almıştır.

PERAKENDE GIDA VE TÜKETİM

Düşen faiz oranları, tüketicilerin harcanabilir gelirini ve kredi kullanım kapasitesini artırarak perakende ticaretini canlandırmıştır. Düşük borçlanma maliyetleri, tüketicileri özellikle gıda ve temel tüketim ürünlerinde harcama yapmaya teşvik ederek bu sektördeki şirketlerin kârlılığını olumlu etkilemiştir.

OTOMOTİV

Faiz oranlarındaki düşüş, araç kredisi başvurularını ve dolayısıyla otomobil satışlarını doğrudan artırmaktadır. 2025 yılında kredi maliyetlerindeki hafifleme, ertelenen talebin piyasaya geri dönmesini sağlayarak otomotiv sektörü hisselerine pozitif yansımıştır.

BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ

Yüksek büyüme potansiyeline sahip olan ve genellikle yatırımları için finansmana ihtiyaç duyan teknoloji şirketleri, düşük faiz ortamından yüksek getiriyle faydalanmıştır. 2025 yılı verilerine göre bilişim endeksi %125,61 artarak diğer tüm ana endeksleri geride bırakan en güçlü performansı sergilemiştir.