Araştırma şirketi Loginsight’ın reel sektör yöneticileriyle yaptığı çalışmada önemli sorulara cevaplar aradı. Buna göre, “Asgari ücret 2026’da çalışan refahını reel olarak artırır mı?” sorusuna katılımcıların yüzde 54,5’i artışın reel refah yaratmayacağı yanıtını verirken 36,6’sı “kısmen” dedi. “Evet” diyenlerin oranı ise yalnızca yüzde 8,9’da kaldı.
“Asgari ücret belirlenirken en çok hangi denge gözetilmeli?” sorusuna verilen yanıtlar da ise Çalışan refahı yüzde 46,5 ile öne çıktı.
Enflasyonla mücadele yüzde 24,8 işveren maliyet dengesi yüzde 10,9, istihdamın korunması yüzde 8,9 ve ekonomik büyüme yüzde 8,9 oranında kaldı.
Patronların 2026 yılına ilişkin ortalama asgari ücret beklentisi 27 bin 800 TL düzeyinde oldu.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Loginsight CEO’su Kadir Duzcu, bulguların iş dünyasında önemli bir zihniyet dönüşümüne işaret ederek, “Araştırma bulguları, iş dünyasında ücret gündeminin giderek daha bütüncül bir zemine taşındığını; çalışan refahı ile makro ekonomik dengelerin birlikte değerlendirildiği yeni bir yaklaşımın güç kazandığını gösteriyor. Yani iş dünyası asgari ücreti artık tek başına bir maaş düzenlemesi olarak görmediğini çok net şekilde ortaya koyuyor. Kamu politikaları, enflasyonla mücadele, verimlilik ve dijital dönüşüm aynı denklem içinde ele alınıyor. Şirketlerin verimlilik ve otomasyon yatırımlarına yönelmesi, önümüzdeki dönemde ücret artışlarının sürdürülebilirliğinin ancak dönüşümle sağlanabileceğini gösteriyor. 2026’ya yaklaşırken asıl kritik soru ‘asgari ücret ne kadar artacak?’ sorusu değil; ‘bu artış şirketler ve ekonomi için nasıl sağlıklı yönetilecek?’ sorusu olacak. Bu süreci sağlıklı yönetebilen organizasyonlar ayakta kalacak.” dedi.





