Küresel çapta endişeye yol açan ve çoklu mutasyon geçirdiği kesinleşen H3N2 grip virüsünün yeni varyantı, Türkiye'de de görülmeye başlandı. İlk vakaların Diyarbakır'da tespit edilmesinin ardından, uzmanlar virüsün hızla yayılabileceğine ve ilerleyen haftalarda büyük şehirlerde vaka sayılarının önemli ölçüde artabileceğine dikkat çekiyor. Enfeksiyon Hastalıkları uzmanları, bu kış mevsiminde yalnızca grip değil, farklı solunum yolu virüslerinin de eş zamanlı olarak dolaşımda olabileceğini vurgulayarak maske kullanımı, hijyen kurallarına uyum ve aşılanma konularındaki uyarılarını yineledi.
RİSK GRUPLARINDA HASTALIK DAHA AĞIR SEYREDEBİLİR

İnfluenza A ailesinin bir alt türü olan H3N2 virüsü, özellikle kış aylarında görülür ve topluluk içinde yüksek yayılma potansiyeline sahiptir. ABD, Kanada ve Japonya’dan gelen erken veriler, bu yeni varyantın klasik grip enfeksiyonlarına göre daha şiddetli semptomlara neden olabileceğini gösteriyor.
H3N2'nin genel grip tablosuna benzeyen yaygın belirtileri şu şekilde:
-
Ani başlayan yüksek ateş.
-
Şiddetli kas ve eklem ağrıları.
-
Yoğun halsizlik ve kuru öksürük.
Özellikle kronik hastalığı olan bireyler, bağışıklık sistemi zayıf kişiler, hamileler ve 65 yaş üstü bireylerin bu virüse karşı daha savunmasız olduğu belirtiliyor. Erken dönem küresel veriler, ağır hastalık ve hastaneye yatış oranlarının geçen yılki H3N2 dönemine benzer şekilde artabileceğini düşündürüyor.
VİRÜS NASIL BULAŞIYOR?
H3N2 virüsü, çoğunlukla enfekte kişilerin öksürmesi, hapşırması veya konuşmasıyla yayılan damlacıklar yoluyla bulaşıyor. Virüsün bulaştığı yüzeylere temasın da risk oluşturduğu bildirildi. Bu nedenle hijyen kurallarına dikkat etmenin ve hasta kişilerle mesafeyi korumanın, bulaşmayı önlemede en etkili yöntemler olduğu vurgulandı.
H3N2 tedavisinde, yeterli dinlenme, bol sıvı alımı ve hekim tarafından gerekli görülmesi halinde antiviral ilaçlar kullanılması önem taşıyor.





