Türkiye genelinde ilaç tedarikinde yaşanan sıkıntılar, "bulunamayan ilaçlar" listesini her geçen gün kabartıyor. Ekonomim'in haberine göre; hammadde ithalatını imkansız hale getiren kur farkı, vatandaşın sağlığını doğrudan tehdit eden bir krize dönüştü. 
KRİZİN SEBEBİ SABİT KUR UYGULAMASI
Krizin en büyük sebebiyse kamunun ilaç alımlarında kullandığı sabit Euro kurunun 21,67 TL seviyesinde kalması, piyasadaki gerçek kurun ise 50 TL sınırına dayanması.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) tarafından yapılan saha araştırmasına göre aralarında kanser, KOAH, diyabet gibi kronik hastalıkların tedavisi ile bebek mamalarının da bulunduğu 93 kalemde ciddi erişim sorunu yaşanıyor.
TEİS Başkanı Nurten Saydan, mevcut ilaç fiyat kararnamesinin sürdürülemez olduğunu belirterek, hammadde ve ithal ilaç maliyetlerinin karşılanamadığını vurguladı.

"TASARRUF İLAÇTAN DEĞİL, HASTANEDEN YAPILMALI"
Nurten Saydan, sağlık bütçesindeki dengesizliğe dikkat çekerek, ilaç harcamalarının SGK gelirleri içindeki payının 2021’de %10,46 iken 2025’te %7,12’ye gerilediğini ifade etti. Saydan, şu çarpıcı verileri paylaştı:
- Hastane Harcamaları Artıyor: Sağlık ödemeleri içinde hastane payı %56,45’e yükselirken, ilaç payı %43,55’e düştü.
- Özel Hastane Sayısı Katlandı: 2002’de 271 olan özel hastane sayısı %112 artışla 575’e ulaştı.
- Yanlış Tasarruf: "Asıl tasarruf ilaçta değil, teşhis ve hastane giderlerinde yapılmalıdır. İlacın ödeme şartları zorlaştırıldıkça halk sağlığı tehlikeye atılıyor."
"ŞUBAT 2026 BEKLENEMEZ"
Sektörde her yıl Şubat ayında yapılan standart kur güncellemesinin bu yıl yeterli olmayacağını belirten TEİS Başkanı Nurten Saydan, "Gerçek kurun yarısının bile altında kalan sabit kur politikası sürdürülemez. Şubat 2026 beklenmeden acil kur revizyonu yapılmazsa sağlık krizi büyüyecek" uyarısında bulundu.




