Yapay Zeka Platformu Başkanı Levent Karadağ, hem Türkiye hem de dünya genelinde kullanımı giderek yaygınlaşan yapay zeka ile ilgili gelinen nokta ve öngörüleri Kanal 6 Haber’e anlattı:

2025 yılı, yapay zekânın yalnızca bir teknoloji trendi olmaktan çıkıp, küresel ekonomik düzenin temel taşlarından biri haline geldiği bir dönüm noktası oldu.

İş gücü verimliliğinden sermaye akışlarına, tedarik zincirlerinden yatırım alışkanlıklarına kadar pek çok alanda yapay zekâ, ekonomi politikalarının odağına yerleşti. YZ’yi özümseyen şirketler, 2026 için bütçelerinde buna yer ayırmaya başladı.

İŞ YÜKÜ VE MALİYETLERDE DÜŞÜŞ

Yapay Zeka Platformu’nun araştırmasına göre; Otonom yapay zekâ ajanlarının 2025 boyunca küresel ölçekte benimsenmesi, şirketlerin operasyonel maliyetlerini düşürerek ciddi bir verimlilik artışı sağladı.

Rutin iş yükünde yüzde 35 azalma olurken, operasyon, satınalma ve İK birimlerinde yüzde 22 verimlilik artışı görüldü. Hatalı işlem maliyetlerinde ise yüzde 18’lik düşüş yaşandı.

Platform Başkanı Levent Karadağ, “Bu tablo, özellikle hizmet ve üretim sektörlerinde kârlılığı artırdı. Şirketler, 2026 bütçelerinde yapay zekâ yatırımlarını öncelikli harcama kalemi olarak planlamaya başladı” sözlerini kullandı.

YENİ İŞGÜCÜ MODELİ: İNSAN VE YZ HİBRİD MODELİ

Yapay zekâ destekli çalışan modellerin, iş gücü piyasasında yeni bir denge arayışını beraberinde getirdiğine dikkat çeken Karadağ, “Çalışan başına üretkenlik yüzde 30’a kadar arttı. Şirketler, yeni işe alımlarda “AI okuryazarlığı”nı temel yetkinlik olarak arıyor Devletler, yeniden beceri kazandırma programlarını yaygınlaştırıyor. Bu dönüşüm, işsizlik riskini azaltırken yüksek katma değerli üretime geçişi hızlandırma potansiyeli taşıyor” dedi.

EMTİA VE ENERJİ PİYASALARINDA YZ ÖNGÖRÜSÜ REVAÇTA

2025'te enerji ticareti, metal ve tarım ürünlerinde yaşanan fiyat dalgalanmalarını analiz etmek için yapay zekâ sistemleri sıkça kullanılmaya başlandığına da dikkat çeken Karadağ, “Büyük ticaret hacmine sahip ekonomiler için yapay zekâ, artık makroekonomik istikrarın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. YZ ile yapılan analizlerde fiyat tahmini doğruluğunda yüzde 20 artış, tedarik zinciri planlama maliyetlerinde düşüş, risk yönetimi süreçlerinde ise iyileşme yaşandı” diye konuştu.

ARTIK YZ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE BÜYÜMENİN MERKEZİNDE OLACAK

2025 yılında, yapay zekânın sadece bir teknolojik araç değil, doğrudan ekonomik çıktı yaratan stratejik bir alan olduğunun kanıtlandığını ifade eden Karadağ sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hem şirketlerin mali tablolarında hem de kamu ekonomisinde, yapay zekânın dönüştürücü etkisi hissediliyor.

2026 ve sonrası için uzmanlar hemfikir; Yapay zekâ, verimliliğin, rekabet gücünün ve sürdürülebilir büyümenin merkezinde yer alacak. Ekonomistler, bu netleşmenin özellikle fintech, sağlık ve savunma sektörlerinde milyarlarca dolarlık yatırımın önünü açacağını öngörüyor”