Son yıllarda sosyal medya, teknoloji bağımlılığı ve değişen yaşam biçimini beraberinde getiren bir "Z" kuşağı sendromu yaygın bir durum haline gelmiştir. Bu durumun yaygınlaşması üzerine bu sendromun tam olarak neyi ifade ettiğine değineceğim.
Öncelikle Z kuşağı diye adlandırılan kişilere değinelim...
Z KUŞAĞI KİMLERDİR?
Z Kuşağı, genel kabul gören tanıma göre 1995-2010 yılları arasında doğan kuşaktır. Ancak bazı kaynaklar bu aralığı 1997-2012 olarak da veriyor.
Teknoloji ve sosyal medya bağımlılığı yüksek, hızlı tüketim ve trendleri takip etme eğiliminde, anlam ve değer odaklı iş ve yaşam tercihleri, toplumsal sorunlara duyarlılık ve çevre bilinci, yaratıcılık, yenilikçilik ve esneklik arayışı özellikleriyle bilinen bu kuşak, dijital çağın içinde doğmuş, modern yaşamın fırsat ve zorluklarıyla şekillenen bir nesildir.

HAYATI SORGULAMA VE İSTEKSİZLİK
Z kuşağı sendromu olarak bilinen yeni davranış biçimi 1997- 2012 yılları arasında dünyaya gelen kişilerde görüldüğü söylenmektedir. Yüksek özgüven, çalışmama isteği, çabuk sıkılma, hayatı sorgulama, dijital bağımlılık ve yüksek beklenti gibi birçok felsefik hayatı beraberinde getirmiştir.
Bu tanı tıbbi olarak değil, toplumun beraberinde getirmiş olduğu bir sosyolojik tanımdır. Dijital dünyanın içinde doğmanın getirmiş olduğu tüketim alışkanlıkları en büyük etkisidir.

NEYE GÖRE SENDROM?
Z kuşağı sendromu bilimsel bir teşhis olarak belirlenmedi. Yani psikolojide resmi olarak tanımlanmış bir sendrom değil. Araştırmalar, Z kuşağının iş yerinde en stresli grup olarak ortaya çıktığını ve başa çıkmakta büyük zorluk çektiğini gösteriyor. Aynı veriler, yönetilemeyen stresin Z kuşağı katılımcılarının neredeyse dörtte birini (yüzde 23) etkilediğini ve neredeyse tamamının (yüzde 98) tükenmişlik sendromu belirtileriyle mücadele ettiğini gösteriyor. Bu durumda verilerden yola çıkarak toplum olarak bir sendrom belirledik.

Bazı sosyologlara göre Z kuşağı, küreselleşme, ekonomik dalgalanmalar ve dijital çağın merkezinde büyüdüğü için sabretmede zorlanma, daha hızlı ve özgür olma modeli görüldüğü için sendrom olarak yayılmıştır.
GERÇEKÇİ OLMAYAN STANDARTLARLA KARŞI KARŞIYA
Günümüzde Z Kuşağı, özellikle yaygın sosyal medya kullanımından kaynaklanan tükenmişliğe katkıda bulunan benzersiz zorluklarla karşı karşıya kalabiliyor. Akranlarının başarıları, yaşam tarzları ve başarılarının özenle hazırlanmış tasvirlerine sürekli maruz kalmak, sosyal karşılaştırmalar için uygun bir ortam yaratır ve bu da birçok kişinin yetersiz hissetmesine veya gerçekçi olmayan standartları karşılama baskısı hissetmesine yol açar.





