Evlilik adaylarına yönelik olarak evlilik öncesi eğitimler zorunlu hale getirilmeli ve boşanmaların önlenmesi için tedbirler alınmalıdır. Türkiye’de artan boşanma oranları aile kurumunda yaşanan derin bir krizin habercisi niteliğindedir.

*Görsel yazının içeriğine göre yapay zeka tarafından oluşturulmuştur

Boşanmaların büyük bir kısmı evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşmektedir. Boşanmaların hem aile bireylerine hem de devlete maliyeti giderek artmaktadır. Evlilik öncesi, evliliğe hazırlık eğitimi alan ailelerde boşanma oranlarının daha düşük seviyede gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Ancak bu konuda TÜİK tarafından tutulmuş nicel istatistikler bulunmamaktadır. Türkiye’de 2010 yılından itibaren evlilik okulu şeklinde eğitimler bakanlık ve yerel yönetimler tarafından yapılmakla birlikte kişisel verilerin gizliliği esasına binaen bu eğitimlerin katılımcı bilgilerine net bir şekilde ulaşmak mümkün olmamaktadır. Bu makalede boşanma nedenleri analiz edilerek evlilik öncesi eğitimlerin gerekliliği daha açık ve anlaşılır bir şekilde açıklanmaya çalışılacaktır. Türkiye’de boşanma nedenleri ana hatlarıyla şu şekildedir:

1. Yaşanan ekonomik problemler ve geçim sıkıntısı boşanmalara neden olmaktadır. Ekonomik yetersizlik ve işsizlik, boşanmaların başlıca nedenleri arasında yer almaktadır (TÜİK, 2023).

2. Sadakatsizlik ve aldatma boşanmaya neden olan diğer bir neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü sadakatsizlik, doğrudan doğruya eşler arasındaki güveni yok ederek aile bağlarını derinden sarsmaktadır. Nitekim Türkiye’deki mahkeme kayıtlarında ve sosyolojik çalışmalarda sadakat “en yüksek risk” olarak kabul edilmektedir. Bu konuda yapılan bir akademik çalışmaya göre; Sadakatsizlik, boşanma davalarında ileri sürülen en temel gerekçelerden biridir (Demir ve Arıcı, 2020).

3. Aile içi şiddet yalnızca Türkiye’de değil dünya genelinde de boşanmaların önemli sebepleri arasındadır. Şiddet kavramı ana hatlarıyla fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet olarak ele alınmaktadır. Hakaret, aşağılama ve baskılardan oluşan psikolojik şiddet boşanmalara neden olan en önemli sebeplerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre (2021) Türkiye’de boşanma nedenlerinin önemli bir bölümünü aile içi şiddet oluşturmaktadır.

4. Aile içi iletişim problemleri en öncelikli boşanma sebepleri arasındadır. Eşlerin karşılıklı olarak duygusal ihtiyaçlara cevap verememesi, karşılıklı olarak beklentilerin yönetilememesi, küçük sorunların zamanında çözülememesi, empatik tutum ve davranışlardaki yetersizlik, çatışma yönetimi konusundaki eksiklikler boşanma riskini artırmaktadır. Yıldırım’a göre (2019), iletişim eksikliği boşanmanın en önemli tetikleyici unsurlarından birisi olduğu ifade edilmektedir.

5. Eşler arasındaki kültürel uyumsuzluklar ve aile müdahalesi boşanmayı hızlandıran diğer bir neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Farklı coğrafi bölgelerden ve dolayısıyla farklı kültürlerden gelen ailelerin uyumsuzluğu boşanmaya neden olabilmektedir. Kayınvalide ve kayınpeder baskısı, geniş ailenin diğer fertlerinin müdahalesi iletişim çatışmalarını artırabilmektedir. Aileye yönelik müdahaleler geleneksel evlilik yapılarda yaşanan çatışmalarda belirleyici bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır (Çelik, 2018).

6. Alkol ve madde bağımlılığı evlilikleri derinden etkilemektedir. Bu konu, bireylerde ortaya çıkan davranış bozuklukları, iletişim çatışmaları, sadakatsizlik, güven problemi gibi birçok çatışmanın temelinde yatan faktör ve birçok boşanma vakasının katalizörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylece evliliğin istikrarı bozulmakta ve karşılıklı güvene dayalı evlilik ilişkisi zarar görmektedir. Bu konuda yapılan akademik çalışmalar madde kullanımı ile aile içi çatışma ve boşanma oranları arasında sıkı bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır (Kara, 2020).

7. Erken yaşta yapılan evlilikler de boşanma sebepleri arasında gösterilmektedir. Erken yaşta evlenen bireylerin boşanma oranlarının anlamlı ölçüde yüksek olduğuna dair bilimsel çalışmalar mevcuttur (Aydoğdu, 2017). Bu durum eşlerin evliğe hazır olmaması, kimlik gelişiminin tamamlanmamış olması, ekonomik bağımsızlığın olmaması gibi sebepler boşanma oranlarının artmasında bir risk faktörü oluşturmaktadır.

8. Eşler arasındaki cinsel uyumsuzluk boşanmaya neden olan faktörler arasında en az dile getirilen konu olarak bilinmektedir. Eşlerin karşılıklı olarak cinsel beklentilere karşılık verememeleri, cinsel fonksiyon bozuklukları ve mahremiyet problemleri boşanma sebepleri arasında gösterilmektedir. Bu tür problemlerin çözümü için uzmana danışmak da çoğu zaman kaçınılan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır (Özcan, 2020).

9. Boşanmaya neden olan diğer önemli bir faktör de kişilik çatışmaları ve psikolojik problemlerdir. Yaşanan kişilik bozuklukları ve psikiyatrik problemler boşanma riskini artırmaktadır (Erdem, 2019). Öfke kontrolü problemleri, narsisizm, depresyon, güvenli bağlanma problemleri ve psikolojik faktörler evlilikteki uyumu bozabilmektedir.

Bu ve benzeri problemler evlilik bağlarına zarar vererek maliyeti çok yüksek olan boşanmalara sebep olmakta ve ağır faturalar karşımıza çıkmaktadır. Boşanma sonrasında bireylerin ekonomik refah seviyesi anlamlı ölçüde düşmektedir (Amato, 2010). Boşanmalardan kaynaklanan ağır maliyetleri bireysel ve kamusal olarak iki başlık altında sıralamak mümkündür:

1. BİREYSEL MALİYETLER:

Ailelerin gelirlerinin ortalama %40 oranında düşmesi, iki ayrı ev açılması, taşınma, hukuki masraflar, nafaka, avukat ve tazminat masrafları bireylere ağır bir ekonomik yük getirmektedir. Ayrıca, boşanmanın bireylere yüklediği psikolojik maliyetler ile aile bireylerinde depresyon riski artmakta, yalnızlık ve stres seviyesi yükselmekte, iş performansında önemli kayıplar yaşanabilmektedir. Boşanma aile bireylerinin iyi oluş hallerinde uzun süreli olumsuz etki oluşturabilme potansiyeline sahiptir (Sbarra, 2024). Boşanmanın asıl önemli maliyetini çocuklar çekmektedir. Boşanma çocukların davranışsal ve duyuşsal gelişimini etkilemektedir (Lansford, 2009). Boşanma sürecinde çocukların akademik başarıları düşmekte ve çocuklar psikolojik kaynaklı davranış problemleri yaşayabilmektedirler.

2. KAMUSAL MALİYETLER:

Boşanma vakalarının yalnızca bireylere değil devlete de ağır maliyetleri olmaktadır. Hukuki süreç maliyetleri, sosyal destek maliyetleri, çocuk koruma maliyetleri, çalışan verimliliğinin düşmesinden kaynaklanan ekonomik maliyetler önemli oranda artmaktadır. Boşanmaların sosyal politika maliyetlerini artırdığına dair literatürde çalışmalar bulunmaktadır (Fagan, 2014).

İşte bu sebeplerden ötürü evlilik adaylarına yönelik olarak evlilik öncesi eğitimler zorunlu hale getirilmeli ve boşanmaların önlenmesi için tedbirler alınmalıdır. Bir sonraki yazımda evlilik öncesi eğitim konusunu ele alacağım. Çünkü eğitim ailelerde yaşanacak eğitim ve bilgi eksikliğinden kaynaklanan problemleri çözmenin en temel yoludur.

KAYNAKLAR

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. (2021). Aile içi şiddet ve boşanma raporu. ASHB Yayınları.
Amato, P. R. (2010). The consequences of divorce for adults and children. Journal of Marriage and Family, 72(3), 650–666.
Aydoğdu, M. (2017). Erken yaşta evliliklerin sonuçları. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 4(2), 33–48.
Çelik, H. (2018). Türk aile yapısında çatışma kaynakları. Sosyoloji Araştırmaları, 22(3), 201–220.
Demir, A., & Arıcı, F. (2020). Türkiye’de boşanma nedenleri: Sosyolojik bir değerlendirme. Journal of Family Studies, 5(2), 45–63.
Erdem, B. (2019). Evlilikte kişilik etkileşimi. Klinik Psikoloji Bülteni, 10(2), 112–128.
Fagan, P. (2014). The family and the economic well-being of the nation. Family Studies Journal, 7(2), 55–70.
Kara, T. (2020). Bağımlılık ve aile ilişkileri. Bağımlılık Dergisi, 7(1), 50–62.
Lansford, J. E. (2009). Parental divorce and children's adjustment. Family Psychology Review, 12(4), 234–248.
Özcan, E. (2020). Cinsel uyum ve evlilik doyumu arasındaki ilişki. Aile Psikolojisi Dergisi, 8(1), 89–104.
Sbarra, D. A. (2015). Divorce and health: Current trends and future directions. Psychosomatic Medicine, 77(3), 227–236.
Türkiye İstatistik Kurumu. (2023). Evlenme ve boşanma istatistikleri 2023. TÜİK Yayınları.
Yıldırım, S. (2019). Evlilik uyumu ve iletişim çatışmaları üzerine bir araştırma. Türk Psikoloji Dergisi, 34 (1), 72–89.